Erkek menopozu ya da erkekliğin sonu olarak bilinen   “andropoz”, menopoz gibi kaçınılmaz olmasa da, 50 yaş sonrası erkeklerin   hayatını önemli oranda etkiliyor. Andropoz, 75 yaşın üzerindeki erkeklerin beşte   birinde görülüyor.  
Ani ateş basmalarından cinsel güç   kaybına, unutkanlıktan eklem ve kas ağrılarına kadar bir çok şikayeti de   beraberinde getiren andropoz, erkeklik hormonu takviyesi ile kontrol altında   tutulabiliyor. Andropoza giren erkeklerin bazıları ise yaşadığı süreçten   utandığı için doktora gitmek yerine kendini toplumdan soyutlayarak içine   kapanabiliyor. 
İstanbul Özel Hizmet Hastanesi Başhekimi ve Üroloji Bölüm   Başkanı Opr. Dr. Osman Akalın ileri yaş erkeklerini yakından ilgilendiren   andropoz hakkında bilgi verdi.
Erkeklik Hormonu Azalıyor       
İleri yaş erkeklerdeki testesteron yani erkeklik   hormonundaki düşüş, andropoz olarak değerlendirilmektedir. Bu durumda erkeklik   hormonu tamamen ortadan kalkmaz. Buna ‘androjen yetersizlik sendromu’ adı   verilir. Erkeklerde bu olay kadınlardaki gibi bıçak sırtı bir gelişim   göstermemekte sadece erkeklik hormonunun azalmasına bağlı olarak bazı   belirtileri de beraberinde getirmektedir.
Psikolojik ve Cinsel   Belirtiler Ortaya Çıkıyor  
Andropoz, psikolojik ve bedensel   belirtiler ile cinsel yakınmalar ile kendini gösterir. Andropozun psikolojik   belirtilerinde; depresif bir ruh hali, sinirlilik, kaygı, motivasyonda azalma ve   kronik yorgunluk hissi görülür. Hafıza da olumsuz etkilendiği için unutkanlık   problemleri ortaya çıkmaktadır. Hastada var olan bir zihinsel problem andropoz   ile tetiklenir. Bedensel belirtilerinde; ani ateş basmaları, yaygın kas ve eklem   ağrıları, uyku ihtiyacının artması, halsizlik, işe konsantre olamama gibi   durumlar ortaya çıkar. seksüel belirtilerde ise; erkeklik hormonunun düşüklüğü   sonrası libido denilen cinsel isteğin azalması görülmektedir. Andropozda   ereksiyon problemleri çok sık görülmektedir. Erkeklerde ileri yaşın getirdiği   osteoporoz durumları yani kemik erimesi, andropoz ile ortaya çıkan durumlardan   biridir.
Erkekler İçine Kapanabiliyor       
Genellikle 50 yaşın üzerindeki erkeklerde görülen   andropoz, seksüel performansta düşüklüğe bağlı olarak yıpratıcı bir strese neden   olmaktadır. İçinde bulunduğu sıkıntıyı agresif hareketlerle dışa vuran hasta,   çevresindeki olur olmaz her şeye sinirlenmeye başlar. Bu psikolojik bozukluk ise   zamanla kişinin çekilmez bir hal almasıyla devam eder. Yaşadığı sorunlar   nedeniyle bunalıma giren hasta, utandığı için doktora gitmemesi sonucunda   kendini toplumdan soyutlayarak içine kapanabilmektedir.
Tanı İçin   Basit Bir Tahlil Yeterli  
Çok basit bir kan tahlili ile   erkeklik hormonu düşüklüğü ve oranı tespit edilebilir. Hastanın şikayetleri   dinlendikten sonra üroloji uzmanının yapacağı fiziksel muayenede, hastanın   testislerinde bir ufalma, kıvamında yumuşama, peniste küçülme, hastanın kas   kitlesinde azalma gibi bulgular, andropoz belirtileridir. Sonrasında da kan   tahlili ile tanısı konulur.
Andropoz Yaşı...    
Erkeklerde andropoz durumunun hangi yaşlarda ortaya çıkacağı   her hasta için farklıdır. Bazı erkeklerde 50’li yaşlardan sonra bazılarında ise   80’li yaşlar ile birlikte andropoz belirtileri görülebilir. Andropoz, erkeğin   kaçınılmaz sonu değildir, her erkekte ortaya çıkan bir durum da değildir. Her   hastada andropoz belirtileri görülmediği için tedaviye de gerek olmayabilir.   
Nasıl Tedavi Edilir?
Hastaya erkeklik hormonu dışarıdan   tablet, iğne ya da cilde yapıştırılan yavaş emilimli bantlar ile verilerek   andropoz ile ortaya çıkan bedensel belirtilerin düzeldiği, hastanın kendine   güven hissinin geri geldiği, fiziksel ve konsantrasyon gücünün arttığı, cinsel   arzudaki azalmanın kaybolduğu bilinmektedir.
Hormon Takviyesi Sıkı   Takip Gerektiriyor
Yaş büyümesi ile prostat büyümesi adayı olan   erkeklerde, dışarıdan erkeklik hormonu takviyesi ile prostat kanseri riski de   kendini göstermektedir. Prostat kanseri testesteron ile beslenen bir kanser türü   olduğu için bu hastalarda öncelikle erkeklik hormonunun yok edilmesine yönelik   tedaviler uyguluyoruz. Testesteron yüksekliğinin prostat kanserine yol açtığı   ispat edilmemiş olsa da, hastada tanı konulmamış bir prostat kanseri varsa bu   durum, hastalığın alevlenerek çok hızlı ilerlemesine yol açmaktadır. Testesteron   hormonu, iyi huylu prostat büyümesi riskini artırmaktadır. Ancak hastaların,   sıkı bir takip altında erkeklik hormonu takviyesi almalarında bir sakınca   yoktur. Tedavide kullanılacak hormonun dozu da, hekim tarafından   belirlenmelidir.
Andropozu Önlemek Mümkün Mü?    
Andropoz, erkekler için önlenemez bir süreçtir. Hayatın   ilerleyen dönümlerinde ortaya çıkan doğal bir gidişattır ve yalnızca bunun hekim   kontrolü ile hayat kalitesini düşürmesine izin verilmeden yaşanması söz konusu   olabilir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder