16 Mayıs 2010 Pazar

SURİYE İLE KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON İŞ BİRLİĞİ


Suriye’den gelen hekim heyeti Bayındır Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölümü ile bir işbirliği anlaşması yaptı. Anlaşmaya göre hem hastalar hem de hekimler ülkemize gelecek.

Bayındır Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölümüne Suriye’den hekim heyeti geldi. Toplantıya Teshrin Hastanesi Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Dr. Hala Hadish, Kemik İliği Nakli Ünitesi’nden Dr. Ziad Almasri, Doktor Khaled Ataya ve Hematoloji uzmanı Dr. Muhammed Barr Ali katıldı. Bayındır Hastanesi ile işbirliği anlaşması yapan heyet hem Suriye’den hasta nakliini sağlayacak hem de eğitim alma imkanı bulacak.

“Suriye’de Allojenik Nakli Yapılmasında Güçlük var”
Öncelikle Suriye’den hastaların gelmesi sağlanarak nakil işlemleri yapılacağını ardından beraber çalışma şartlarının oluşturularak Suriyede birlikte yapmak istediklerini söyleyen Bayındır Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman Dinçer, “Suriye’de allojenik kemik iliği nakli yapılmıyor. Suriye’de Otolog kemik iliği nakli, toplam 20 tane yapılmış. Bayındır hastanesinin seçilme nedeni, Suriyeli hekimler ülkemize gelerek çalışmaları yakından takip ettiler ve çok beğenmelerinden kaynaklanıyor” dedi.

“İtalya’dan İstediklerini Bulamadılar Türkiye’ye Geldiler”
Kısa zamanda nakli yapabilecek hastaların ülkemize geleceğini belirten Prof. Dr. Dinçer, Suriye’deki hastane şartlarının bu naklii yapmaya uygun olmadığını söyledi. Daha önce Suriyeli hastalarını, İtalya’ya gönderdiklerini ama istediklerini bulamadıkları için ülkemizi seçtiklerini dile getiren Prof. Dr. Dinçer, gelen hekimlerin allojenik operasyonların nasıl yönetildiğini de görme imkanı bulacaklarını ifade etti.

“Suriye’de Teknolojik Olarak Medikal Sarf Malzemeleri Üretimi Yeterince Yapılamıyor”
Suriye’de özellikle tıp alanında bazı bilimsel anlamında problemler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dinçer şunları söyledi: “bazı avrupa ülkelerinden destek alıyorlar. Fakat şu dönemde yüzlerini Türkiye’ye dönmüş durumdalar. Sağlık alanında atacakları tüm adımları Türkiye ile eş zamanlı götürmeye çalışıyorlar. İletişim ve yapılanmada batı ülkelerine göre son zamanlarda ülkemiz ile daha iyi işbirliği yapılabileceğini gördükleri için çok memnunlar. Teknolojik olarak medikal üretimleri yeterince yok . Hibe ve devletin satın aldığı kredilendirme yapısıyla tıbbi cihazlarını sağlamaya çalışıyorlar. Devlet hastanelerinde donamım ve sarf malzemeleri istendiği kadar olmadığını analşılıyor. Ancak Sağlık anlamında gelişmeleri beraberce çok hızlı yapabileceğimize inanıyorum.”

“Beklediğimizden Çok Daha İyi Çıktı”
Suriye’deki sağlık reformu yapıldığını ve özellikle model olarak Türkiye’yi örnek aldıklarını dile getiren Dr. Hadish, sağlık mevzuatını ve işleyişini Türkiye’nin sağlık işleyişini yakından izlediklerini kaydetti. Özel sağlık sigorta sisteminin yakın zamanda gündeme geldiğini söyleyen Dr. Hadish, “Toplam 14 firma devlet ve 13 özel firma yoğun çalışmalar yapıyor. Sağlık hizmeti Suriye’nin kökeninden de gelen bir yapı nedeniyle ücretsiz. Devlet birçok branşı karşılıyor. Ancak sağlık kalitelerinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Hiçbir hastanede CSI sertifikası yok. Yeni yeni alınmaya başlanıyor. Özellikle Ürdün ve birleşik Arap Emirlikleri’nde hastaneler açılıyor. Türkiyeye ilk defa geldiklerini ve Bayındır Hastanelerini beklediğimizden çok daha iyi çıktı” dedi.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Toronto Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Toronto Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Kliniği Direktörü Prof. Dr. Atilla Turgay tarafından “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Bedeli ve Tedavide Yenilikler” isimli kitabında, kendisinin yürüttüğü “Tedavi Edilmeyen DEHB’nin Bedeli” çalışmasının bulgularını, DEHB hakkındaki tüm diğer çalışmaların verileri ile birlikte değerlendirdi.

Toronto Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Toronto Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Kliniği Direktörü Prof. Dr. Atilla Turgay tarafından kaleme alınan “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Bedeli ve Tedavide Yenilikler” adlı kitap Türkiye’de yayınladın. Kitapta tedavi edilmeyen DEHB’nin hastaya, aileye, okula, işe ve topluma etkileri özetleniyor ve olumsuz etkilerin azaltılabilmesi için yapılabilecekler kanıta dayalı olarak gözden geçiriliyor.

“DEHB Olan Kişilerin Yüzde 80’inde Eş Bozukluklar da Hastalıkla Birlikte Seyrediyor”
Prof. Dr. Turgay’ın kaleme aldığı kitaptan alıntılar şöyle: “Sık karşılaşılan ve bireyin olduğu kadar aile ve çevresinin de yaşam kalitesinde belirgin bozulmaya yol açan önemli bir klinik durum olan DEHB, yalnızca çocukları etkileyen bir durum değil. Hastalık tedavi edilmediğinde “büyüyünce” kendiliğinden geçmiyor. Çocukluğunda DEHB olan hastaların yüzde 60’ında erişkinlik çağında da devam ediyor. DEHB olan kişilerin yüzde 80’inde eş bozukluklar da hastalıkla birlikte seyrediyor. DEHB’de, çocuk ve gençlerde öğrenme ve davranış bozuklukları, erişkinlerde ise kaygı ve duygu durum bozuklukları, ilaç ve alkol bağımlılıkları bir arada görülüyor.”

“DEHB Tüm Tıp Alanları İçerisinde, Tüm Yönleri ile En İyi Araştırılmış Hastalıklardan Biri”Kitapta araştırmaların, DEHB’in yapısal, elektrofizyolojik, metabolik ve nörotransmitter düzeyde bozukluklar içerdiğini ve genetik geçişli olduğunu belirlemiş durumda olduğu yazılarak şunların üzerinde duruluyor: “DEHB sadece psikiyatride değil tüm tıp alanları içerisinde, tüm yönleri ile en iyi araştırılmış hastalıklardan biri. Son 40 yılda epidemiyolojisi, etiyolojisi, biyolojik ve kalıtsal temelleri, tedavisi ve klinik gidişi açısından en iyi bilinen hastalık. Bu nedenle de tedavisinde en çok başarıya ulaşılan hastalıklardan olma özelliği taşıyor. Doğru tanı konulup tedavi edildiğinde olumlu yanıt alınması, kişiye iş ve sosyal hayattaki başarısını ve daha da önemlisi kendinden memnuniyetini yeniden kazandırması yüz güldürücü. Etkin ve güvenli bulunan DEHB ilaçları ile tedavi, eşzamanlı bozukluklar olan karşıt olma davranışı veya saldırgan davranış biçimlerinin düzelmesinde de etkili oluyor.”


“Hasta ve Aile Eğitimi ile Okul ve Aile İşbirliğinin İlaç Tedavisi Kadar Önemli”
Türkiye dâhil birçok ülkede DEHB hastalığının tedavisi için kılavuzların yayınlanmış olduğunu kitabında belirten Prof. Dr. Atilla Turgay, ulusal ve uluslararası kılavuzların tümünde yeni geliştirilen uzun etkili ilaçlar sayesinde daha az ilaç alımı sağlanabildiğinin, bunun da hastanın tedaviye uyumunu artırdığının ve tedavi başarısına katkıda bulunduğunun belirtildiğinin altı çiziliyor. Prof. Dr. Turgay kitabında şunları söylüyor:“Bilimsel gelişmeyi uygulamaya yansıtan kılavuzların hepsinde, bozukluğun tedavisinde hasta ve aile eğitimi ile okul ve aile işbirliğinin ilaç tedavisi kadar önemli olduğu vurgulanıyor. Gerçekten de yeni geliştirilen ilaçların yan etki azlığı ve uzun süreli etkili ilaçların tedavi uyumuna katkıları bizlere DEHB tedavisinde büyük fırsatlar sağladı. Yine de DEHB ile birlikte sıklıkla görülen eş bozuklukların, hekim tarafından uygulanacak görüşme teknikleri ve soru listelerinin kullanımı ile iyice araştırılması, tedavi başarısı açısından önem taşıyor.”

Prof. Dr. Atilla Turgay Kimdir?Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, 28 yıl önce Kanada'ya yerleşen Prof. Dr. Atilla Turgay, Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Kliniği Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, hastane Psikiyatri Bölümü Araştırma Yöneticiliği yaptı. Prof. Dr. Turgay, Çocuk ve Gençler Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Başkanlığının yanı sıra Kanada Dikkat Eksikliği Eğitim ve Araştırma Örgütü Kurucu Üyesi ve Eğitim Yöneticisi görevlerini de yürüttü. Prof. Dr. Atilla Turgay'ın keşfettiği, "Otizm ve Otistik bozuklukların tedavisinde risperidone ilacının kullanımı", dünyanın en saygın bilim dergilerinde yayımlanarak, hekimlerin en sık başvurduğu kaynak olarak gösterildi.

Prof. Dr. Turgay’ın çalışmaları prestijli tıp dergilerince, özellikle, "saldırgan davranış, intihar, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, otistik bozukluğun tedavisi, davranış bozukluğu, çocuk ve gençlerde depresyon ve mutsuzluk" gibi konularda kaynak gösterildi. . Prof. Dr. Turgay, ayrıca Türkiye'de çocuk ve gençlerde çok sık görülen 'Histeri' konusunda da uzmanıydı. Tıp Dünyası Psikiyatri alanının önemli bir ismi olan Prof. Dr. Turgay’ı kısa bir süre önce kaybetti.

KitaplarıProf. Atilla Turgay, tarafından geliştirilen Turgay Ölçeği psikiyatride; 'Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu', 'Başkaldırma Bozukluğu ve Ciddi Davranış Bozuklukları', 'Depresyonda ve Anksiyete Bozuklukları' tanımlamalarında kullanılıyor.
Prof. Dr. Atilla Turgay'ın, Prof. Dr. Bengi Semerci'yle "Bebeklikten Erişkinliğe Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu", Dr. Sunar Birsöz'le "Psikiyatride İlaçla Tedavi", Dr. Eyüp Ercan'la "Mutsuz Çocuk: Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Depresyon" adlı kitapları bulunuyor. Prof. Dr. Turgay ayrıca, "Canadian ADHD Treatment Guidelines" (Kanada Dikkat Eksikliği ve Hiperaktiveite Bozukluğu Tedavi Kılavuzu) ve DEHB tedavisinde tüm hekimlere yol gösteren kitabı da tıbbın hizmetine sundu.

14 Mayıs 2010 Cuma

Tatulanın Faydaları

Tatulanın Faydaları: Nefes darlığını giderici etkisi ile astımda faydalıdır. Uyuşturucu ve spazm çözücüdür. Ağrıları keser. Terlemeyi, mide ve türkük salgılarını azaltır.

Tatula Nasıl Kullanılır? Yaprakları, çiçekleri ve tohumları kullanılır. Tohumlarından elde edilen tentür ya da yağ kullanılabilir. Sigara şeklinde nefes darlığını gidermek için kullanılabileceği gibi merhem halinde ağrı giderici olarak da kullanılmaktadır. Zehirli bir bitki olduğu için doktor kontrolünde kullanılmalıdır.http://tr.mydearbody.com

Taş Anasonunun Faydaları

Taş Anasonunun Faydaları: Hazmı kolaylaştırıcı ve idrar söktürücü etkisi vardır. İshali kesmeye yardımcı olur. Ağız ve boğaz hastalıklarında ve derideki yaraların iyileştirilmesinde faydalıdır. Kökleri balgam söktürücü etkisi ile soğuk algınlığı ve sigaraya bağlı balgamların atılmasını kolaylaştırır. Çayı adet söktürücüdür.


Taş Anasonu nasıl kullanılır? Taş Anasonunun çekirdekleri, kökleri ve yaprakları kullanılır. Kökleri kurutulduktan sonra toz haline getirilerek çay yapılır. Bu çay içilebileceği gibi gargara olarak ya da yaralara pansuman yapmak için kullanılabilir. Ayrıca, taze yapraklarını çiğnemek diş ağrılarını azaltır.http://tr.mydearbody.com

Tarçının Faydaları

Tarçının Faydaları: Tarçın ferahlık verir ve iştah açar. El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur. Cinsel isteği arttırır. Gaz söktürücüdür. Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser. Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır. Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.


Tarçın Nasıl Kullanılır? Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi için kullanılır. Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılırsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir. Tarçın esansı gıda ve parfümeri sektöründe koku verici olarak kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Uyuz Otunun Faydaları

Uyuz Otunun Faydaları: Bitki ismini uyuza karşı gösterdiği etkilerinden almıştır. Ayrıca, egzama gibi diğer cilt sorunlarına karşı da faydalıdır. İştahı açar. Terleticidir. Yaraların iyileşmesini kolaylaştırır. İdrar arttırıcı ve kabızlığı giderici etkilere sahiptir. Kanı temizler.


Uyuz Otu Nasıl Kullanılır? Bitki kaynatıldıktan sonra elde edilen su çay olarak içilir ya da saça ve sorunlu deriye sürülerek haricen kullanılır. Uyuz Otu süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır.http://tr.mydearbody.com

Vişnenin Faydaları

Vişnenin Faydaları: Vücudu ve mideyi kuvvetlendirir. Mikrop öldürücüdür. Ateşi düşürür ve idrar söktürür. İshali keser. Vücuda rahatlık verir. Susuzluğu giderir. Öksürüğe iyi gelir. Ağrıları dindirir. İltihap gidericidir. Uyku düzensizliğinde faydalıdır.


Vişne Nasıl Kullanılır? Meyvesi, meyve sapları ve vişne ağacının kabukları kullanılır. Vişne reçeli ve vişne suyu farklı tadıyla severek tüketilen besinlerdir. Tıbbi açıdan kabukları ateş düşürücüdür. Sapları ise idrar söktürücü olarak kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Yoncanın Faydaları

Yoncanın Faydaları: İştah açıcıdır. Besin değeri oldukça yüksek bir besin olan yonca vücuda kuvvet ve enerji verir. Bu özelliğiyle özellikle kansızlık çekenlere faydalıdır. Anne sütünü arttırmaya yardımcı olur. Romatizma ağrılarını azaltır. Ateşi düşürür. İshali keser. Midenin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Sinirleri yatıştırır ve baş ağrısını giderir. Kandaki kolesterol düzeyini düşürücü etkiye sahiptir. Şeker hastalığında da faydalıdır. Ayrıca, kanı ve karaciğeri temizler.


Yonca Bitkisi Nasıl Kullanılır? Yaprakları ve kökleri kullanılır. Çayı yapılabilir. Hayvanlarda et ve süt verimini arttırdığı için hayvan yemi olarak kullanımı yaygındır.http://tr.mydearbody.com

Yohimbenin Faydaları

Yohimbenin Faydaları: Stres ve sıkıntıyı azaltır. Cinsel gücü arttırıcı (afrodizyak) etkilere sahiptir. Strese bağlı cinsel aktivite bozukluklarında da faydalıdır. Damarları genişleterek tansiyonu düşürür. Bulantıyı giderir. Ateş düşürücüdür.


Yohimbe Nasıl Kullanılır? Yohimbe kabuğu kurutulduktan sonra suda kaynatılmak suretiyle kullanılır. Zehirli bir bitkidir. Uykusuzluk, korku, yüksek tansiyon, bulantı, kusma gibi şikayetlere neden olabilir.http://tr.mydearbody.com

Yer Elmasının Faydaları

Yer Elmasının Faydaları: Vücut direncini ve cinsel gücü arttırır. İçerdiği besin değerleri ile kansızlığa iyi gelir. Anne sütünü arttırmaya yardımcı olan yer elması emziren anneler için de faydalıdır. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını hafifletir. Basur şikâyetlerini azaltır. Cildi güzelleştirir.


Yer Elması Nasıl Kullanılır? Yer Elmasının kökü haşlanarak yemeği yapılır ve yenir. Suyu ile saçlar yıkanırsa saç diplerini kuvvetlendirir. Ezilip lapa haline getirildikten sonra şişliklerin üzerine konursa faydası görülür. Besin değerleri yüksek kalorisi düşük bir besin olduğu için diyet yapanlar kullanabilir.http://tr.mydearbody.com

Yavşan Otunun Faydaları

Yavşan Otunun Faydaları: Göğüs hastalıkları, nezle ve bronşitte faydalıdır. Kanı temizler.Sindirimi kolaylaştırır. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında faydalıdır. Romatizma ve gut ağrılarını dindirir. Mesanedeki kumları dökmeye yardımcı olur. Sinirleri yatıştırır ve güçlendirir. Yaraların iyileşmesini hızlandırır.


Yavşan Otu Nasıl Kullanılır? Yavşan Otu, ısırgan otu ile birlikte egzamaya karşı oldukça faydalıdır. Romatizma ve yara şikayetlerinde lapa haline getirilip uygulanır.http://tr.mydearbody.com

Yasemin Çiçeğinin Faydaları

Yasemin Çiçeğinin Faydaları: Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını giderici ve ateşi düşürücü etkileri ile faydalıdır. Ayrıca, sinirleri yatıştırır ve göğsü yumuşatır. İdrar söktürerek kabızlığı gidermeye yardımcı olur.


Yasemin Çiçeği Nasıl Kullanılır? Genellikle çiçeklerinden hazırlanan yasemin çayı kullanılır. Bu çay göğsü yumuşatır ve sinirleri yatıştırır. Damarları açar. Ayrıca, yaseminden elde edilen yasemin yağı parfümeride kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Yakı Otunun Faydaları

Yakı Otunun Faydaları: Kabız edici ve idrar söktürücüdür. Lapası yanıkları, cilt yaralarını ve şişlikleri giderir. Prostat büyümesini önlemeye yardımcı olur. İltihap giderici ve spazm çözücüdür. Vücutta biriken zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırmasına yardımcı olur. Öksürüğü giderici etkileri ile astım ve boğmaca gibi öksürüklü hastalıklarda faydalıdır.


Yakı Otu Nasıl Kullanılır? Yakı Otunun kurutulan kökleri ve yaprakları suda kaynatılarak kullanılabilir. Köklerinin kaynatılması ile elde edilen çayı içilebilir ya da gargara olarak kullanılır. Haricen ise lapa haline getirilen yaprakları ya da soyulmuş kökleri kullanılabilir.http://tr.mydearbody.com

Zerdeçalın Faydaları

Zerdeçalın Faydaları: Mideyi kuvvetlendirir. Sinirleri uyarır. Vücuda ferahlık ve rahatlık verir. İltihap gidericidir. Karaciğer hastalıkları, sarılık ve vereme karşı faydalıdır. Gaz ve idrar söktürücüdür. Vücutta biriken zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Soğuk algınlığı ve astımda faydalıdır.


Zerdeçal Nasıl Kullanılır? Zerdeçalın kullanılan kısımları meyveleridir. Kurutulan meyveleri toz haline getirildikten sonra baharat olarak kullanılabileceği gibi suda kaynatarak zerdeçal çayı da hazırlanabilir.http://tr.mydearbody.com

Zambak Çiçeğinin Faydaları

Zambağın Faydaları: Başta diş ağrıları ve adet sancıları olmak üzere vücut ağrılarını giderici özelliği ile ağrı kesici olarak kullanılır. Diş iltihaplarında faydalıdır. Ciltteki apse, şişlik ve yaraları iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, cildi gerginleştirir ve gençleştirir.


Zambak Nasıl Kullanılır? Genellikle bahçe ve süs bitkisi olarak kullanılır. Beyaz zambak çiçeği tıbbi amaçla kullanılan türüdür. Suyu yüzdeki lekeleri çıkarmakta etkilidir. Ayrıca, yüze parlaklık verir. Zambaktan elde edilen zambak yağı, başta kırışıklıkları gidermek olmak üzere, cilt bakımı için kullanılır. Zambak yağı cildi gerginleştirerek daha genç ve diri görünmesini sağlar. Bu özelliği nedeniyle pek çok cilt ve gözaltı kreminde hammadde olarak kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Zakkum Çiçeğinin Faydaları

Zakkumun Faydaları: Kalbi kuvvetlendiricidir, fakat bunun için çok düşük dozlarda kullanılmalıdır. İdrar söktürücüdür. Uyuz gibi deri kaşıntılarına, bit, pire gibi zararlılara ve arı sokmasına karşı haricen kullanımı faydalıdır. Haricen adale ağrılarını da hafifletir. Bir Türk doktoru olan Dr. Ziya Özel, zakkum ile ilgili uzun süren çalışmalar yapmış ve Zakkumun kansere karşı tedavi edici olduğunu belirtmektedir. Zakkum özünden faydalanılarak hazırlanan kanser ilaçları üretilmeye başlanmış ise de konuyla ilgili araştırmalar henüz tamamlanmamıştır. Halk arasında haricen deri kanserine karşı kullanılmaktadır.


Zakkum Çiçeği Bitkisi nasıl kullanılır? Çok zehirli bir bitki olduğu için küçük miktarlarda dahi ölümcül olabilmektedir. Bu nedenle doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır. Zakkum kurutulduktan sonra suyla kaynatılarak çok küçük miktarlarda dahilen ya da zeytinyağı ile karıştırılarak haricen kullanılabilir.http://tr.mydearbody.com

Zahterin Faydaları

Zahterin Faydaları: İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını giderir ve sinirleri kuvvetlendirir. Bağırsak, böbrek ve mesane şikayetlerinde faydalıdır. Uyarıcı ve bedeni kuvvetlendiricidir. Mikrop öldürücüdür. Yaraların iyileşmesine yardımcı olur. Mantar şikayetlerine karşı da faydalıdır. İdrar söktürür.


Zahter Nasıl Kullanılır? Bitki çiçekleriyle birlikte toplanıp kurutulduktan sonra toz haline getirilir ve çay ya da kahve olarak tüketilebilir. Baharat olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca, haricen yaraların üzerine mikrop öldürücü olarak sürülebilir. Hamilelikte ve guatr şikayeti olanlarda kullanımı tavsiye edilmemektedir.http://tr.mydearbody.com

13 Mayıs 2010 Perşembe

ANKARA NUMUNE İLKLERE İMZA ATMAYA BAŞLADI

Göreve geldiği 10 aylık süre içerisinde hastanenin işleyişinde çok büyük gelişmeler kaydeden Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin, hasta bakımından, acil servis yapılanması ve mali yapının düzeltilmesine kadar birçok konu hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi.

Acil sağlık hizmetleri sunumunda Acil Tıp yapılanmasına geçildiği belirten Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin, Acil Tıp biliminin dünyada ve ülkemizde nispeten yeni bir uzmanlık dalı olduğunu ve acil sağlık hizmetlerinde bu anlayışa geçilmesi ile çalışma sisteminin önemli ölçüde değiştiğini dile getirdi. Günde 500 acil vakaya müdahale edildiğini kaydeden Doç. Dr. Zengin, Acil Servis çalışma sistemini gerçek acil hastalara etkili ve hızlı müdahale edebilme üzerine kurduklarını ifade etti.

“Acil Serviste Aynı Anda 50 Hastanın Muayenesi Yapılabilecek”
Bazı tetkiklerin sonuçlarının daha çabuk alınması için Acil Servise yönlendirilebildiğini ifade eden Doç. Dr. Zengin, “Normal polikliniklerde tetkiklerin hızlı yapılması için yenilikler yaptık, radyolojik tetkiklerde de benzer durum söz konusuydu. Yeni düzenlemeler yaparak bu alışkanlıkları ortadan kaldırdık” dedi. Acil Tıp Kliniği’nin daha verimli olabilmesi için hem eğitim kadrosu tamamlanması hem de kapsamlı acil servis tadilatı için çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Zengin “Çalışmalar tamamlandığında acil servis alanında iddialı işlere imza atacağız. Giriş katını tamamen acil hastalarına ayırmayı planlıyoruz, bütün idari birimleri bir kat alta alacağız. Acil serviste aynı anda 50 hastanın muayenesi yapılacak bir birim haline gelecek” diye konuştu.

“Ankara Numune Tarihindeki En Yüksek Tahsilat Rakamlarına 2010 Yılının İlk 4 Ayında Ulaşıldı”
Hastanenin mali yapısının detaylı bir şekilde masaya yatırıldığını, gelirlerin arttırılması ve giderlerin azaltılması konularında yoğun çalışmalar yaptıklarını kaydeden Doç. Dr. Zengin, “Kurulan komisyonlar sayesinde hastanede tasarrufa gidildi. Satın alma ekibi acil durumlar dışında açık ihale usulü alımlar yaparak daha hassas davrandı. Ankara Numune Hastanesi tarihinde en yüksek tahsilat rakamlarına 2010 yılının ilk 4 ayında ulaşıldı. Mali tabloda oluşan olumlu gelişmeler sonucunda satın alma ödemeleri 3 ayın altına çekildi. Bu durum satın alma maliyetlerine yansıdı” dedi.

El Cerrahisi, Yanık ve Kronik Yara Bakım Hizmetleri
Ülkemizde El Cerrahisi’nin uzmanlık alanı olarak yakın tarihte kabul edildiğini, ilk hizmet birimlerinden birinin hastanelerinde açıldığını belirten Doç. Dr. Zengin, “El Cerrahisi alanında hedefimiz, el cerrahisi ve rehabilitasyonunu birlikte ele alarak bu alanda komple hizmet verebilen bir merkez olmaktır” dedi.

Doç. Dr. Zengin, kronik yara bakımının ülkemizde ihtiyaç duyulan bir hizmet alanı olduğuna değinerek, Akyurt ilçesi semt polikliniği binasını modern Yara Bakımı Merkezi haline dönüştürecekleri bilgisini verdi. Türkiye’nin en modern hiperbarik oksijen uygulama cihazının hastaneleri bünyesinde bulunduğunu belirten Doç. Dr. Zengin, yeniden yapılanma ile kronik yara bakımında uluslar arası alanda önemli merkezlerden biri olacaklarını kaydetti.
Yanık merkezinin 9 yoğun bakım yatağı ile hizmet vermeye devam ettiğini söyleyen Doç. Dr. Zengin şunları söyledi: “Yanık merkezimizde yanığın akut döneminde hizmet veriliyor. Belli bir süre tedavi gören hastaların uzun dönem bakımları kronik yara bakım merkezinde devam edecek.”

“Devlet Hastanelerinde İlk Trombolitik Tedavi”
Hastanelerinde atardamar içine pıhtı eritici tedavinin uygulandığını belirten Doç. Dr. Zengin, “Beyin damarının pıhtı ile tıkanması durumunda hastaya erken dönemde ulaşılabildiğinde pıhtı eritici tedavi uygulanabiliyor. Bu tedavi ya toplardamara verilerek yada anjiografi ile atardamarın içerisine girerek beyin damarlarında tıkalı bölgeye verilerek yapılabiliyor. Bakanlık hastanelerinde bu uygulamayı yapan ilk hastaneyiz. Beyin damarı tıkanıklıklarında uygulanan bu yöntem sayesinde tıkanıklık tam olarak ortadan kaldırılabiliyor. Tanısal amaçlı uygulamalar rutin olarak yapılıyor. Tedavi amaçlı ise 10’un üzerinde hastaya uygulama yapıldı” dedi.

Numune Gazetesi Yayında
Ülkemizde ilk hastane gazetesi olan Numune Gazetesi’nin yayınını başlattıklarını, gazetenin, hasta ve hasta yakını odaklı bir yayın olduğunu dile getiren Doç. Dr. Zengin, hastaları doğru bilgilendirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Numune Gazetesi’nin 5 bin basıldığını ve 10 köşe yazarının olduğunu kaydeden Doç. Dr. Zengin şu bilgileri verdi: “Gazeteyi hasta psikolojisini dikkate alarak ve empati kurarak hazırlıyoruz. Sağlık alanında doğru ve güncel bilgilendirmede bulunuyoruz, bu anlamda önemli geri bildirimler elde ediyoruz. Okurlarımız hastanenin web sayfasından gazetemize ulaşabilirler, ayrıca hastane yönetimi ile doğrudan irtibata geçebilirler.”

Eğitim Salonları ve Numune Konferansları
Tadilat planları içerisinde eğitim salonlarına öncelik verdiklerini, modern eğitim salonlarına kavuştuklarını dile getiren Doç. Dr. Zengin, “Her türlü teknik donanıma sahip salonlarımız ile eğitim şartlarımızda iyileşme sağladık. Aylık ‘Numune Konferansları’ programını başlattık. Yakın dönemde internetten hastane web sayfasında bilimsel aktivitelerimizi canlı olarak yayınlayacağız” dedi.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

24. NOVARTİS BİLİM ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Novartis Firması tarafından bu yıl 24.’sü gerçekleştirilen ‘Novartis Bilim Ödülleri’, Farmakoloji Proje Destek, Farmasötik Teknoloji Proje Destek ve Novartis Bilim Onur Ödülü olmak üzere, üç kategoride sahiplerini buldu.

Novartis firması tarafından bilimsel araştırmaları teşvik etmek ve artırmak amacıyla 1986 yılından bu yana verilen Novartis Bilim Ödülleri, bu yılki sahiplerini buldu. Ödüller, Farmakoloji Proje Destek, Farmasötik Teknoloji Proje Destek ve Novartis Bilim Onur Ödülü olmak üzere üç kategoride dağıtıldı. Ankara Sheraton Otel'de 14 Nisan Novartis Bilim Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ödül töreni, sanatçı Kenan Işık’ın bilim ve sanat arasındaki benzerlikleri anlatan konuşmasıyla başladı. Törene Sağlık Bakanlığı’nın, ilaç sektörünün ve akademik dünyanın önde gelen isimleri katıldı.


“İlaç Firmalarının Türkiye'de Üretim ve Ar-Ge Yapmaları için Mevzuat Değişikliği Yapılıyor”
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl konuşmasında, son yıllarda TÜBİTAK ve diğer desteklerle özellikle genç girişimcilere Ar-Ge amaçlı teşvik sermayeleri verildiğini hatırlatarak, bilimsel tezlerin üretime geçmesi için yürütülen desteklere ilişkin bilgi verdi. Özellikle ilaç firmalarının Türkiye'de üretim ve Ar-Ge yapmalarını istediklerini kaydeden Prof. Dr. Erdöl, bunun için gerekli mevzuat değişikliğinin yapıldığını ve yakın zamanda bazı şirketlerin bu faaliyetlerine başlayacağını söyledi.


"Büyük Fikirler” Listesinden Prof. Dr. Feryal Özel
Törene, 2003 yılında Albert Einstein, John Nash gibi dünyanın en tanınmış bilim insanları ile birlikte "Büyük fikirler" listesine alınmasıyla tanınan NASA İleri Araştırmalar Enstitüsünde görev yapan Arizona Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feryal Özel katıldı. Prof. Dr. Özel, 2002 yılında NASA İleri Araştırmalar Enstitüsü'nde görev yaptı. Dünyanın en büyük fizikçisi Stephen Hawking ile aynı alanda çalışan Prof. Dr. Özel, galaksilerin oluşumu, yıldızların ölümü, kara delikler alanında yaptığı çalışmalarıyla dikkat çekti. Prof. Dr. Özel, inovasyon ve bilim kavramları çerçevesinde yeni çağın getirdikleri konusunda bir sunum yaptı.



“Değişmeyen Tek Şey, Bilimsel Çalışmaların Ve Bilim İnsanlarının Desteklenmesi”
Ödül töreninde konuşma yapan Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman; “Önümüzdeki dönemde her sektörde olduğu gibi ilaç ve tıp sektörlerinde de dönüşümler olacak. Bizlerden beklentiler ve dolayısıyla iş yapış şekillerimiz değişecek. Değişmeyen tek şey, bu yeni dönemde de bilimsel çalışmaların ve bilim insanlarının desteklenmesini, araştırmaların teşvik edilmesini, sayılarının arttırılmasını, kaynak yaratılmasını çok önemsemek olacak. İşte bu feyzle, araştırma-geliştirmeye odaklanmış programlarımızla 1986’dan bu yana 24 yıldır Novartis Bilim Ödülleri’ni sunuyoruz” şeklinde konuştu.


'Novartis Bilim Onur Ödülü' Prof. Dr. Atilla Hıncal’a Verildi
Törende, 'Farmakoloji Proje Destek', 'Farmasötik Teknoloji Proje Destek' ve 'Novartis Bilim Onur Ödülü' olmak üzere üç kategoride ödül dağıtıldı. 'Novartis Bilim Onur Ödülü', Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı başkanlarından emekli öğretim üyesi ve Türk Farmasötik Teknoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Atilla Hıncal'a takdim edildi.

FARMAKOLOJİ PROJE DESTEK ÖDÜLLERİ
PROJE NO.1

Endotoksemik Sıçanlarda NO Oluşumundaki Artmaya 20-HETE Düzeylerinde azalmanın Eşlik Ettiği Hipotansiyona COX-2 Ürünlerinin Katkısının Araştırılması
Prof.Dr. Bahar Tunçtan Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD
Yrd.Doç.Dr. C.Kemal Baharalıoğlu Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD
Yrd.Doç.Dr. Seyhan Şahan Fırat Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD
Arş.Gör.Dr. Belma Korkmaz Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD
Arş.Gör. Tuba Cüez Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD
Arş.Gör. Ayşe Nihal Sarı Mersin Üniv. Ecz. Fak.Eczacılık Meslek Bilimleri Bölümü Farmakoloji AbD

PROJE NO.2
Hipertansiyonda Oluşan Endotel İşlev Bozukluğu ve Biyobelirteçlerle İlişkisi
Prof.Dr. Emine Demirel Yılmaz Ankara Üniv. Tıp Fak. Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Orhan Mecit Uludağ Gazi Üniv. Ecz. Fak., Farmakoloji Anabilim Dalı

PROJE NO.3
Glutation Tüketimi İle Oluşturulan Oksidatif Stresin Sıçanlarda Kalp Fonksiyonları ve Kontraktil Proteinler Üzerine Etkisi
Prof. Dr. Zeliha Kerry Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Buket Reel Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Gülnur Sevin Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı
Arş. Gör. Dr. Elif Ertuna Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı
Arş. Gör. Dr. Gönen Özşarlak Sözer Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı
Arş. Gör. Dr. Göksel Gökçe Ege Üniversitesi Farmakoloji Anabilim Dalı


FARMASÖTİK TEKNOLOJİ PROJE DESTEK ÖDÜLLERİ
GRUP NO.1

“SERM (Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri) Grubundan Raloksifen ve Tamoksifenin Lipozomal ve Nanopartiküler İlaç Şekillerinin Geliştirilerek in Vivo-in Vitro Etkinliklerinin İncelenmesi”
Doç. Dr. Zelihagül DEĞİM Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Uzm.Ecz.N.Başaran Mutlu Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Yrd.Doç.Dr. Dinç EŞSİZ Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji AbD
Dr. Levent ALTINTAŞ Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji AbD
Uzm. Biolog Şükran YILMAZ Hücre ve Virüs Bankası ŞAP Enstitüsü Müdürlüğü

GRUP NO.2
“Bağırsaklardan İlaç Absorpsiyonu Üzerine Kurkuminin Etkisinin İncelenmesi”
Doç Dr. Selma ŞAHİN Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Ecz. Fatma GÜDER Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

GRUP NO.3
“Büyük Molekül Ağırlığında Peptit Yapısındaki İlacın Trans-skleral İyontoforetik Geçişinin İncelenmesi”
Yrd.Doç. Dr. Sevgi GÜNGÖR İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Prof. Dr. Yıldız ÖZSOY İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD

GRUP NO.4
“Resveratrolün Topikal Formülasyonlarının Tasarımında Yenilikçi Yaklaşımlar: Katı Lipit Nanopartiküller ve Nanoyapılı Lipit Taşıyıcılar”
Yrd.Doç.Dr. Evren Homan GÖKÇE Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Ecz. Emrah KORKMAZ Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Doç. Dr. Işıl TEKMEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji AbD
Doç. Dr. Ülker SÖNMEZ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji AbD
Prof.Dr. Özgen ÖZER Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji AbD
Esra Öz/Haber

11 Mayıs 2010 Salı

Şebboy Çiçeğinin Faydaları

Şebboy Çiçeğinin Faydaları: Kalp üzerinde etkilidir. İdrar söktürücü etkisi ile kabızlığı giderir.
Şebboy Çiçeği Nasıl Kullanılır? Şebboy bitkisinin tıbbi amaçla kullanılan kısımları tohumlarıdır. Ayrıca, şebboy çiçeği hoş kokulu bir süs bitkisidir.http://tr.mydearbody.com

Şalgamın Faydaları

Şalgamın Faydaları: Sindirimi kolaylaştırır, idrar söktürür ve kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir. Cinsel isteği ve gücü arttırır. Mafsal şikayetlerini azaltır. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Akciğerleri ve bronşları temizler. Boğaz iltihaplarını giderir. Böbrek taşlarını ve kumunu düşürmeye yardımcı olur. Şeker hastalarını rahatlatır.Yüksek tansiyonu düşürür. Sivilce, egzama, dolama, çıban gibi şikayetlerde faydalıdır.


Şalgam Nasıl Kullanılır? Şalgamın kullanılan asıl kısmı kökleri olmakla birlikte yeşil yaprakları da yenebilir. Şalgam, bazı çorba ve soslara katılır, yemeklerde garnitür olarak kullanılır. Ayrıca, severek tüketilen bir içecek olan şalgam suyunun da ana maddesi şalgamdır.http://tr.mydearbody.com

Şahtere Otunun Faydaları

Şahtere Otunun Faydaları: İdrar arttırıcıdır. Yatıştırıcı ve terletici etkilere sahiptir. Karaciğer hastalıklarına karşı faydalıdır. Vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Yüksek tansiyonu düşürür. Damar sertliğine karşı koruyucudur. Kanı ve böbrekleri temizler. Sarılığa karşı faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır ve mide ağrısı şikayetlerini giderir. Sedef, uyuz ve egzama gibi cilt hastalıklarını gidermeye yardımcı olur. Basura karşı faydalıdır. Kepeği azaltır.


Şahtere Otu Nasıl Kullanılır? Şahtere Otunun yaprakları ya da bitkinin toprak üstü kısımlarının tamamı kurutulduktan sonra sıcak suda haşlanarak çay ya da merhem şeklinde kullanılabilir. Bitkinin özsuyu haricen cilt hastalıklarına karşı kullanılır. 4-5 dakika kadar kaynatıldıktan sonra elde edilen bu su ile baş yıkanırsa kepeği gidermeye yardımcı olur. Cilt hastalıklarına karşı da faydalıdır.http://tr.mydearbody.com

Sütleğen Çiçeğinin Faydaları

Sütleğen Çiçeğinin Faydaları: Müshil özelliği taşıyan sütleğen bitkisi, kabızlığı gidermekte oldukça etkilidir. Sıtma ve sarılıkta da faydalıdır. Sütü siğillere iyi gelir.
Sütleğen Çiçeği Nasıl Kullanılır? Bitki özsuyu ve tohumlarından elde edilen yağ dahilen ve haricen kullanılır. Zehirli bir bitki olduğu için dikkatli olunmalıdır.http://tr.mydearbody.com

Süpürge Otunun Faydaları

Süpürge Otunun Faydaları: İshali keser. İdrar yollarını temizler ve idrar söktürür. Zayıflamaya yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve taşları düşürmekte faydalıdır. Anne sütünü arttırır. Kanı temizler. Kasları güçlendirir. Gece altını ıslatma şikayetlerini gidermeye yardımcı olur.


Süpürge Otu Nasıl Kullanılır? Taze çiçekli dalları suda kaynatılarak kullanılır. Zeytinyağı ile merhem haline getirilip çıban ve egzamalara sürülürse faydası görülür. Lapa haline getirilip ağrıyan bölgeye konursa ağrıyı hafifletir. Çiçekleri kanama olan yere konur. Ayrıca, dalları çalı süpürgesi yapımında kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Susamın Faydaları

Susamın Faydaları: Vücuda enerji verir. Cinsel gücü arttırır. Solunum yolu hastalıklarına karşı faydalıdır. Göğsü yumuşatarak nefes darlığı ve bronşite iyi gelir. Antioksidan ve kansere karşı koruyucudur. Susam yağı safra taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırarak kabızlığı giderir. Gaz söktürür. Karın ağrısını azaltır. Karaciğer hastalıklarına karşı faydalıdır. Böbrek iltihaplarını gidermeye yardımcı olur. Kemik erimesine karşı faydalıdır.


Susam Nasıl Kullanılır? Susam tohumları ve tohumlardan elde edilen yağ kullanılır. Simit ve pastaların üzerine serpilir. Susam ezilerek tahin elde edilir. Susam yağı cilt ve saç bakımında da kullanılır.http://tr.mydearbody.com

Sumağın Faydaları

Sumağın Faydaları: Ekşi tadıyla iştah açıcı bir baharattır. Hazmı kolaylaştırır ve ishali keser. Kandaki şeker oranını düşüren sumak, şeker hastaları için yararlıdır. İdrar kaçırma hastalığında faydalıdır. Mikrop öldürücüdür. Damarları büzerek kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Bu etkisi ile kanamalarda faydalıdır. Ayrıca, ateş düşürücüdür.


Sumak Nasıl Kullanılır? Çoğunlukla baharat olarak kullanılır. Özellikle kokuyu azalttığı için soğan salatalarında tercih edilir. Tıbbi olarak da faydalı bir bitki olan sumak bitkisinin yaprağı su ile kaynatılarak ililmek süretiyle ya da gargara olarak kullanılır. Gargara yapılırsa boğaz ve dişeti hastalıklarına iyi gelir. Sumak kaynatılıp suyu içilirse zehirlenmelerde faydası görülür. Yüksek tansiyonu olanlara tavsiye edilmez.http://tr.mydearbody.com

Soyanın Faydaları

Soyanın Faydaları: Sindirim sisteminin çalıştırarak hazmı kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudun ve zihnin yorgunluğunu giderir ve enerji verir. Soya fasulyesi kandaki kolesterolü düşürerek kalp ve damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olur. Kandaki şeker oranını dengeleyen Soya şeker hastalarına da yararlıdır. Sinirleri ve adaleleri güçlendirir. İyileşme süresini kısaltır. Vücut gelişimini destekler. Östrojen hormonunun aşırı salgılanmasının oluşturacağı etkileri önleyerek rahim, meme ve boyun kanserine yakalanma riskini azaltır. Prostatın büyümesini engeller.


Soya Fasulyesi Nasıl Kullanılır? Yemeklerde kullanılmasının yanında soyadan elde edilen un bisküvi, pasta, kurabiye ve bebek mamalarının imalatında sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca soya yağı ve sütü de elde edilir.http://tr.mydearbody.com

Semizotunun Faydaları

Semizotunun Faydaları: Mide ve bağırsak hastalıklarında faydalıdır. Bağırsakları yumuşatır ve mide yanmasını giderir. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Kanı temizler.Sinirleri yatıştırıcı etkisi ile zihin yorgunluğu ve uykusuzluğa iyi gelir. Dalak şikâyetlerini azaltır. Kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırıcı etkisi özellikle iç kanamaları durdurmakta faydalıdır. İdrar yanmasını giderir. Böbrek kumlarını ve taşlarını dökmeye yardımcı olur. Bronşları açarak bronşite iyi gelir. Kandaki şeker oaranını düşürür. Ayrıca, solucanları dökmeye de yardımcı olur.


Semizotu Nasıl Kullanılır? Semizotu genellikle etli yemeği, böreği ya da salatası yapılarak tüketilir. Ayrıca, yoğurt ile birlikte de farklı bir lezzet oluşturur. Tıbbi amaçla; Lapa haline getirilip başa konursa baş ağrısını keser, yanık ve apselere konursa iyileşmesini kolaylaştırır.http://tr.mydearbody.com

Sedefotunun Faydaları

Sedefotunun Faydaları: Sedefotu iştah açıcıdır. Sindirimi kolaylaştırır. Uyarıcı ve yatıştırıcıdır. Bağırsak solucanlarını düşürücü etkisi vardır. Rahim kaslarında kasılmalara neden olarak aybaşı halini düzenler ve kolaylaştırır. Bu etkisi düşüğe de sebep olabileceğinden hamilelikte kullanılmamalıdır. Kalp çarpıntısını giderir. Romatizma ve karın ağrılarına iyi gelir. Anne sütünü arttırır. Kandaki şeker oranını düşürmeye yardımcı olur. Kılcal damarları etkileyerek varislerde faydalı olur.


Sedefotu Nasıl Kullanılır? Sirke ile karıştırılıp kanayan buruna konursa kanamayı durdurur. Sedefotunun kaynatılması ile elde edilen suyla göz kapaklarının üzerinden gözlere uygulanırsa göz yorgunluğunu giderir. Sedef otu, bütün bu yararlarının yanında bazı kişilerde alerjik tepkilere ve zehirlenmelere neden olabilir. Ayrıca, hamilelikte çocuk düşürmeye neden olabildiği için fazla kullanılmamalıdır.http://tr.mydearbody.com

Safranın Faydaları

Safranın Faydaları: Safran acı tadıyla iştah açıcıdır. Sinirleri uyarıcı etkisi ile vücuda dinçlik ve kuvvet verir. Sinir zayıflığını giderir. Kokusu yatıştırıcı ve rahatlatıcıdır. Ateşi düşürür ve öksürüğü keser. Bu özelliği ile özellikle astım ve bronşitte faydalıdır. Safranın karaciğer hastalıklarında da faydası görülür. Ciltteki kaşıntıları ve sivilceleri giderir. Rahim kaslarını uyararak adet söktürücü etki gösteren safran, bu özelliği ile düşüğe de sebep olabileceği için hamileler tarafndan kullanılmamalıdır. Adet sancılarını azaltmakta da etkilidir. Diş etlerini kuvvetlendirir ve dişeti ağrılarını azaltır. Uyarıcı etkisi ile cinsel isteği de arttırır.


Safran Nasıl Kullanılır? İlaç, boya maddesi ve baharat olarak kullanılır. Çok güçlü bir koku ve renk vericidir. Fazla miktarda kullanılmamalıdır. Hamileler hiç kullanmamalıdır. Yumurta sarısı ile karıştırılıp çıbanlara konursa faydası görülür. Bal ile macun yapılırsa kumları dökmeye yardımcı olur.http://tr.mydearbody.com

“ACİL SERVİS HİZMETLERİ ÖZELLLERİ ZARARA UĞRATIYOR”

Özel hastanelerle ilgili düzenlemeler üzerine görüşlerini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’a anlatan Özel Hastaneler Plarformu Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, “Yolda yürüyen bir vatandaşa araç çarpsa ve yolda yürüyen vatandaş suçlu olsa, bunun faturasını kim öder?” dedi.

Özel hastaneler acil hastalardan hiçbir şekilde ücret almıyor. Bu düzenlemeye göre acil diye gelen tüm hastaların özel hastanelerde ücretsiz tedavi gördüklerini belirten Özel Hastaneler Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, “Şu anda yolda giderken bir vatandaşa araba çarpsa, vatandaş da suçlu olsa, bunun parasını kimin ödeyeceği belli değil. Araç suçlu olsa, trafik kazası sigortasından alma ihtimaliniz var ama onun da ne zaman olacağı belli değil. Vatandaş suçlu olduğunda, faturayı kimin ödeyeceği belli değil.” Acil durum diye gelen tüm hastalara bakmak zorundayız. Triaj uygulasak bile özel hastanelerde hastalara poliklinik hastası olduklarını açıklamamız sorun oluyor. Acil vakalarda ve trafik kazalarında vatandaş da, biz de sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü orada acil dediğiniz hastadan fark ve katılım payı alamıyorsunuz. Bu durumda da vatandaş kendisinin acil olduğunu savunarak bu ücretleri ödemek istemiyor.
Özel hastaneler acil hizmetlerden zarar ediyor. Devletin Acil için ödediği rakamların çok düşük olmasının yanı sıra hastadan da farka alamayınca sorunlar gittikçe büyüyor. Halbuki kamu eğer acillerden hem fark alınmamasını hem de tüm acilleri kabul zorunluluğunu getirdiğine göre bu durumda acil fiyatlarını arttırması gerekir. Ancak tam tersi oluyor ve acilden hem devlet az ücret ödüyor hem de fark alınamıyor.

“Özel Halk Hastaneleri Özel Hizmet Veriyor”
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın “Özel Halk Hastaneleri” söylemi ile ilgili Dr. Altuğ şu yorumu yaptı: “Biz her vatandaşa özel hizmet veriyoruz. Bakanlığın “Biz herkese bütün hastaneleri açacağız” söylemi çok güzel. Ancak bu hizmeti veren özel hastanelerin de hakkının verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hastane yapmak büyük yatırım gerektiriyor. Yatırımcılar çok zorluklar yaşadı ve halen yaşamaya devam ediyor. Sağlık politikaları belirlenmeden önce sektör taraflarıyla istişare yapılmalı ve bu istişarelerde ki öneriler de dikkate alınmalıdır.

“Yatırımcıları Küstürmemek Gerekiyor”
Butik Hastane ile özel halk hastanelerinin birbirine zıt kavramlar olduğunu vurgulayan Dr. Altuğ, özel halk hastanesi kavramının yeni dile getirildiğini, daha önce bu ayrım yapılsaydı bu kadar hastanenin açılmayacağını belirtti. Bütün hastanelerden hizmet alacağının söylendiğini ifade eden Dr. Altuğ, “Olabilir bazen bir işe girersiniz, hakikaten sonunu göremezsiniz. Böyle işler olur mu? Olur. Sonunu göremiyorsanız, ona göre, adım atarsınız. Bakanlık Planlama yapmadan sektörün önünü açtı ve doğal olarak herkes yatırımını yaptı.
Bunların bir kısmı eskiden butik hastanecilik yapan hastanelerdi, bir kısmı da farklı sektörlerden yatırımcılardı. Yatırımcıyı suçlamak doğru değil. Bir hedef gösteriliyor, yatırımcı da yatırımını yapıyor. Kamunun asıl gailesi planlamaktır, yönetmek ve koordine etmektir. Planlamayı en sonda yapıyorsunuz. Ben denetleyecektim deniyor. Bugünkü yatırımcının ya da sektörün rahatsızlığının, kırgınlığının sebebi bunlar. Hükümet halkın sağlığı anlamında gerçekten önemli işler yaptı. Çok önemli bir mesafe kat edildi ama bunlar yapılırken kullanılan argümanları da unutmamak lazım. Alet işler el övünür. Buradaki aleti edevatı da hesaba katmak lazım” dedi.


“Vatandaş dilediği yere gitmeli”
Hastanelerin puanlandırılması ile Hastanelerin yüzde 30’dan yüzde 70’e kadar fark alabileceğinin belirlenmesinin doğru olmadığını vurgulayan Dr. Altuğ, “Biz farkın ruhuna karşıyız. Farkta böyle bir şey olamaz. Vatandaş dilediği yere gider. Biz şunu demiyoruz ki, herkes sorgusuz sualsiz fark alsın. Herkes açıklasın ne kadar fark aldığını. Insanlar o hastanelerin ne kadar fark aldığını bilerek gitsinler. Sürprizlerle karşılaşmasınlar. Fark kısıtlamasını doğru bulmuyoruz. Ücreti farklılaştıran işin sağlık boyutu değil, konfor kısmıdır. Niye insanlar devlet hastanesine gitmek istemiyor? Oradaki doktor ile özel hastanede görev yapan doktor da aynı. 10 yıl öncesinde Türkiye’de kalite, hasta güvenliği ve hasta hakları kavramları yoktu ve bunu özel hastaneler gündeme getirdi” dedi.

“Tam Gün Yasası Şu Dönemde Olması Gerekiyor”
Tam Gün Yasası’nın şu dönemde olması gereken bir uygulama olduğunu belirten Dr. Altuğ, “Normal şartlarda bu uygulama, liberal bir ülkede, liberal ekonomide olmaması gereken bir kanun. Ancak belli kuralların oturması için yapılması gerekiyordu. Kamuda çalışan hekimler aynı zamanda özelde de çalışıyorlardı. Kamu bunu regüle edemedi, düzenleyemedi. Ancak, üniversitede çok iyi bir profesörden, çok iyi bir akademisyenden bence ülkede herkes istifade etmeli. Mesela alanında başarılı bir hekim devletin izniyle Özel Hastanede de tedavi veya ameliyat yapabilmeli ve fatura kesebilmelidir. Tam tersi de olmalı, özel hastanedeki hekimlerden de kamuda istifade edilmeli” şeklinde konuştu.

“Kamu Hastaneleri Birliği’ne Yine Şartlı Onay Veriyoruz”
Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasa tasarısının yerel yönetimlere bağlı olmasının daha doğru olduğunu belirten Dr Altuğ şunları söyledi: “Bugün hastaneleri Sağlık Bakanlığı yönetiyor. Devlet hastaneleri, özel hastanelerin rakibi, yani hakem ile mülk sahibi aynı kurum. Kamu Hastaneleri Birliğinin biraz daha özerk bir yapısı olacağı ifade edildi. Bize göre Sağlık Bakanlığı’nın hastane işletmeciliğini bırakması gerekir. Eğer kamu ille de ben bu işin içinde olacağım diyorsa, bu hastanelerin işletmeciliğini yürütecek başka bir kurum ya da başka bir bakanlık oluşturulmalıdır. Bu anlamda Kamu Hastaneleri Birliği’ne yine şartlı onay veriyoruz. Hedef yerel ve özel mantığının yerleşmesi olmalıdır.

“SUT’ta Fiyatlar, Günün Şartlarına Uygun Hale Getirilmeli”
Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yapılan değişiklikler hakkında Dr. Altuğ şunları söyledi: “Beş yıldır fiyatlarda hiçbir düzeltme yapılmıyor. Fiyatlar düşürülüyor, tedavi paketleri içine alınıyor. Yüzde 10 enflasyonun olduğu bir ülkede, o günden bugüne en az yüzde 60-70 fiyatların üzerine eklenmesi gerekirdi. Sektörün önünü görmesi gerekiyor. Biz her yıl personelimize zam yapmak durumundayız. Tıbbi malzemelere ve hastane bina kirasına zam geliyor. Ancak, SUT fiyatları yerinde duruyor veya aşağı düşüyor. Karlılık düştüğü için işlem sayımızı arttırıp sayın bakanımızın dediği gibi sirkülasyonu arttırıyoruz ve beraberinde maalesef kalitemizi düşürüyoruz. Bir hekim günde 100 hasta bakamaz ki. Sonuçta SUT fiyatlarının mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Fiyatlar, günün şartlarına uygun hale getirilmeli. Bu yapılırsa, biz de vatandaştan fark almayıp, hiçbir şekilde ücret de talep etmeyebiliriz.”

“Sağlık Sektöründe Büyük Yapıları Yönetmek ve Denetlemek Çok Zordur”
Kampus Projesine olumsuz baktıklarını dile getiren Dr. Altuğ, “Sağlık sektöründe büyük yapıları yönetmek ve denetlemek çok zordur. Özel sektörün bu boyutların onda biri boyutlarda dahi hastanesi yok. Sebebi de büyük yapıların verimli olmamasıdır. Kampus projesine sıcak bakmıyoruz, doğru bir fikir olduğunu da düşünmüyoruz” diye konuştu.

Rezenenin Ve Rezene Çayının Faydaları

Rezenenin ve Rezene Çayının Faydaları: Rezene iştah açıcıdır. Vücudu rahatlatır. Mide ve bağırsak şikâyetlerini ve gazlarını azaltır. Bu etkisi ile özellikle, gaz sancısı çeken ve ishal olan bebeklere çay olarak içirilirse hem kaybedilen sıvıyı geri kazanmaya yardımcı olur hem de sancıları azaltır. İdrar söktürücü özelliğiyle, idrar zorluğunu giderir. Balgam söktürücüdür. Gözlere iyi gelir. Yatıştırıcı etkisi ile ağrıları dindirir. Anne sütünü arttırıcı özelliği ile emziren annelere faydalıdır. Kansızlığı giderir. Kalp hastalıkları, romatizma ve boğmacada faydalıdır. Cinsel gücü arttırır. Adet düzensizliğini ve zorluğunu giderir.


Rezene Nasıl Kullanılır? Meyvesi, tohumları ve kökü kullanılır. Rezeneden baharat elde edilir. Ayrıca, rezene çayı hazırlanır. Rezene çayı hazırlamak için 1 fincan kaynar suya 1 çay kaşığı rezene atılıp 10�5 dakika kadar demlenir. Rezene çayı öksürük ve akciğer hastalıkları ile damar sertliği ve hazımsızlığa karşı etkilidir. Bebek mamalarına katılırsa bebeklerde gaz şikâyetini azaltır. Rezene çayının bir diğer faydası da arpacık gibi gözkapağı iltihaplarında pansuman olarak kullanılması ile iyileşmeye yardımcı olmasıdır.
Rezenenin yaprakları ve tohumunun kaynatılmasıyla elde edilen buhar, cildi temizler ve yüzdeki gözenekleri açar.http://tr.mydearbody.com

Pazının Faydaları

Pazının Faydaları: İştah açıcıdır. Vücuda kuvvet verir. Hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, kabızlığı giderir ve idrar yollarında yanma şikâyetlerini azaltır. Öksürüğe karşı faydalıdır. Kansızlığı önler. Hamile olanların yemesi doğacak çocukta omurga açıklığı riskini azaltır.


Pazı Nasıl Kullanılır? Pazının kökleri, sapları ve yaprakları pazı yemeği, dolması ve salatası yapılarak kullanılır. Ayrıca, tedavi amacıyla haşlaması yapılıp deri hastalıkları, yanık, şişlik ve basur memelerinin üzerine konursa faydası görülür. Balla karıştırılarak saç çıkmayan deriye sürülürse faydalı olur.http://tr.mydearbody.com

Ökse Otunun Faydaları

Ökse Otunun Faydaları: İdrar söktürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür ve yüksek tansiyona bağlı şikayetleri giderir. Kan dolaşımını dengeleyici etkisi tansiyon düşüklüğünde de faydalıdır. Spazmları çözer. Hafif uyku verir. Kabız yapıcı etkisi ile ishali keser. Kusturucudur. Kansere karşı koruyucu ve kanserde tedaviyi destekleyicidir.


Ökse Otu Nasıl Kullanılır? Kurutulmuş dal, yaprak ve meyveleri kullanılır. Zehirli maddeler içerir ve içerdiği zehirin gücü üzerinde bulunduğu ağaca göre değişir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır.http://tr.mydearbody.com

Okaliptüs Ağacının Faydaları

Okaliptüs Ağacının Faydaları: Vücudu kuvvetlendirir. Özellikle solunum yolu hastalıklarında faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Nefes darlığı ve öksürüğe karşı etkilidir. Boğaz ve burun iltihaplarını giderir. Astım, bronşit ve veremde faydalıdır. Nezleyi giderir. Ateşi düşürür. İdrar yollarını temizler. Yaraların mikrobunu öldürür. Basur şikayetlerini azaltır. Romatizma ve şeker hastalığı şikayetleri olanlara iyi gelir. Sıtmada oldukça faydalıdır.


Okaliptüs Yaprağı ve Yağı Nasıl Kullanılır? Okaliptüs yaprağı ve yaprağından elde edilen uçucu bir yağ olan okaliptüs yağı tıbbi amaçlarla kullanılır. Okaliptüs yaprağı kaynatılarak su buharı solunabilir ya da çay olarak içilebilir, okaliptüs yağı ise haricen masaj şeklinde cilde yedirilerek ya da kaynatılarak buharından istifade etmek şeklinde kullanılabilir.
Yapraklarından çay yapılırsa nezle, bronşit, nefes darlığı gibi şikayetlere iyi gelir. Okaliptüs yağı yaralara arlığı, öksüsürülürse mikrop kapmasını önler. Okaliptüs ağacı yüksek oranda su çeken bir ağaç olduğu için bataklıkların kurutulması amacıyla da kullanılmaktadır.http://tr.mydearbody.com

Nevruz Otunun Faydaları

Nevruz Otunun Faydaları: Balgam söktürür. Kanı temizler ve kalbi güçlendirir. Bağırsak gazını söktürür ve sancılarını giderir. Zehirli hayvan sokmalarında da faydalıdır. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Ülsere karşı da faydalıdır. Ödemleri giderici etkilere sahiptir.


Nevruz Otu Nasıl Kullanılır? Bitki çiçekli kısımlarıyla birlikte sıcak suda demlendikten sonra çay olarak ya da haricen kullanılır. Tohumları yutulursa bağırsak gazlarını ve sancılarını söker. Merhemi basur (hemoroit) şikayetlerine karşı oldukça faydalıdır.http://tr.mydearbody.com

Nergis Çiçeğinin Faydaları

Nergis Çiçeğinin Faydaları: Kusturucudur. Kabızlığı giderir ve ishal yapar. Yatıştırıcıdır. Ateşi düşürür. Sarada faydalıdır. Rahim ve mesane ağrılarını giderir.
Nergis Çiçeği Nasıl Kullanılır? Çiçekleri kurutulup çay olarak kullanılabilir. Soğanları zehirli olduğu için fazla miktarda kullanılmamalıdır. Soğanını yiyen kişide bulantı, kusma, ishal, sara nöbetinde olduğu gibi kasılmalar ile titremeler gözlenir. Ayrıca, hamilelerde düşüğe sebep olabilir.http://tr.mydearbody.com

Mürver Ağacının Faydaları


Mürver Ağacının Faydaları: Kabızlığı giderir. Vücudu terleterek ateşi düşürür ve vücuttaki zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını kolaylaştırır. Vücudun direncini arttırır. Yatıştırıcı etkisi ile vücuda rahatlık verir. İdrarı çoğaltır. Anne sütünü arttırır. Nezlede faydalıdır. Güneş yanıklarının iyileşmesini kolaylaştırır. Meyveleri ve kabukları idrar söktürücü ve kabızlığı giderici etkilere sahiptir. Meyve suyu sinirsel ve romatizmal ağrıları dindirmeye yardımcı olur. Çiçekleri terletici etkileri ile soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı faydalıdır.


Mürver Ağacı Nasıl Kullanılır? Ağacın çiçekleri, yaprakları ve dal kabukları kurutularak, meyveleri ise hem kurutularak hem de taze olarak kullanılabilir. Meyvelerinin sıkılmasıyla elde edilen meyve suyu da tüketilir. Kabuklarının kaynatılması ile çorba olarak, çiçeklerinin kaynatılması ile çay olarak tüketilir.http://tr.mydearbody.com

Mürsafinin Faydaları

Mürsafinin Faydaları: Uyarıcıdır. Spazmları giderir. Adet söktürücüdür. Solunum yolu hastalıklarında faydalıdır. Öksürüğü keser. Nefes darlığını ve boğaz sertliğini giderir.
Mürsafi Nasıl Kullanılır? Çay şeklinde tüketilebilir.http://tr.mydearbody.com

Muşmulanın Faydaları

Muşmulanın Faydaları: Bağırsakların ve böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Böbrek ve mesanedeki kum ve taşları dökmeye yardımcı olur. Bağırsak iltihabına karşı faydalıdır. İshal ve dizanteriyi giderir. Sinirleri güçlendirir. Mideyi kuvvetlendirir. Mide hastalıkları, lumbago ve nikriste faydalıdır. Kan dolaşımını düzenler. Düşük yapmayı engeller.


Muşmula Nasıl Kullanılır? Muşmula meyvesi ilk koparıldığında buruk bir tada sahiptir. Bir süre bekletildikten sonra yumuşar ve lezzetlenir. Bu şekilde meyve olarak yenebileceği gibi çekirdekleri ve yaprakları da ilaç olarak kullanılabilir. Muşmula çekirdeği idrar arttırır. Muşmula yaprakları kaynatılıp içilirse şeker hastalığına iyi gelir.http://tr.mydearbody.com

Meyan Kökünün Faydaları

Meyan Kökünün Faydaları: İştahı açar. Hazmı kolaylaştırır İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Nezle, grip ve nefes darlığında faydalıdır. Göğsü yumuşatır, balgamı söktürür ve öksürüğü keser. Vücuda serinlik ve rahatsızlık verir. Bağırsakları rahatlatır. Mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri, gastrit ve ince bağırsak iltihaplarında faydalıdır. Antibakteriyel ve antifungal etkileri ile zararlı bakterilere ve iltihaplara karşı etkilidir. Kronik hepatit ve siroz tedavisinde oldukça faydalı olan meyan kökü antiviral etkileri ile özellikle Hepatit A ve Hepatit C hastalıklarına neden olan virüslere karşı etkilidir. Kanseri önlemeye yardımcı olur.


Meyan Kökü Nasıl Kullanılır? Meyan bitkisinin kökleri temizlenip kurutulduktan sonra toz haline getirilerek bitkisel bir tatlandırıcı olarak ya da tıbbi amaçlarla kullanılır. Meyan kökünün dövülüp lif haline getirildikten sonra karbonat ve tarçın ile çeşitli işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen meyan şerbeti, özellikle sıcak günlerde sevilerek tüketilen bir serinleticidir. Meyan kökünden elde edilen meyan balı ise bilhassa yara tedavisi için oldukça faydalıdır. Bu özelliği ülser yaraları için de kendini gösterir. Meyan kökü fazla miktarda ve/veya uzun süreli kullanımlarda yüksek tansiyona neden olabilir.http://tr.mydearbody.com

Melek Otunun Faydaları

Melek Otunun Faydaları: İştah açıcıdır. Sindirim  sistemini rahatlatır ve gaz söktürür. Sinirleri rahatlatıcı ve spazm çözücüdür. Bu etkileri ile cinsel soğukluk, ağrılı adet şikayetlerini azaltmaya yardımcı olur. Astım ve bronşitte faydalıdır. İshali keser. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Melekotu yağı romatizma ağrılarını kesici etkiler gösterir.


Melek Otu Nasıl Kullanılır? Melek otu kökü kurutulduktan sonra toz haline getirilir ve kaynamış suda demlenerek kullanılır. Ayrıca, bitkiden elde edilen melek otu yağı haricen romatizma şikayetlerine karşı kullanılabilir. Melek otunun kökleri ve tohumları farklı lezzetler vermek için baharat olarak da kullanılmaktadır. Bitkinin boyama amacıyla kullanımı da vardır.http://tr.mydearbody.com

Melisa Otunun Faydaları

Melisa Otunun Faydaları: Sinirleri yatıştırıcı etkileri ile baş ağrısı, migren, baş dönmesi, kulak çınlaması, uykusuzluk, sara ve sinir krizlerinde faydalıdır. İnsanı ferahlatarak depresyon, melankoli, huzursuzluk ve iç sıkıntısını giderir. Kan şekerini ve tansiyonu düşürür. Hıçkırığı keser. Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve nefes darlığına karşı faydalıdır. Mide ve bağırsak gazlarını ve ağrılarını giderir. Beyin damarlarını açar ve hafızayı güçlendirir. Kalbi kuvvetlendirir. Aybaşı kanamalarını düzenler ve ağrılarını azaltır. Hazımsızlığa iyi gelir.Ciltteki kırışıklıkları gidermeye yardımcı olur.


Melisa Otu Nasıl Kullanılır? Melisa otunun yaprakları kurutulduktan sonra kaynamış suda demlenerek hazırlanan melisa çayı içilebilir. Melisa bitkisinin yapraklarında elde edilen melisa yağı da çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Ayrıca, melisa otu tazeyken ezilerek çıkarılan suyu da kullanılır. Kaynatılarak vücuda sürülürse ter kokusunu giderir.http://tr.mydearbody.com

Marrupun Faydaları

Marrupun Faydaları: Ateşi düşürür. İştah açıcı etkileri ile iştahsızlığı gidermeye yardımcı olur. Sindirim sistemi, mide, bağırsak ve mesane rahatsızlıklarına iyi gelir. Ülser yaralarını iyileştirmeye yardımcı olur. Safrayı arttırır. Kalp hastalıklarında faydalıdır. Kanserli hücreleri öldürücü etkileri ile özellikle lösemi de kanser tedavisini destekleyicidir. İltihap gidericidir. Hepatite karşı da faydalıdır.


Marrup Nasıl Kullanılır? Ağaç kabukları ve yaprakları tıbbi amaçla kullanılır. Çayı hazırlanabileceği gibi Marrup ağacından hazırlanan tablet şeklinde hazır ürünler de bulmak mümkündür. Ağacın kerestesi de değerlidir.http://tr.mydearbody.com