Ramazan Ayı geldi, hoşgeldi! Ama yazın en sıcak aylarına denk geldi. Dolayısıyla hepimizin kafasını ”bu sıcakta 16 saat aç, susuz durulur mu?” sorusu kurcalıyor. Malum vücudumuzun yaz aylarında fazla su kaybına bağlı olarak su ihtiyacı da artıyor.
Öncelikle şunu unutmayın ki sahur yemeği, kişiyi gün boyunca aç kalacağı oruca hazırlar. O nedenle kesinlikle sahuru atlamamak gerekir. Sahur, gece oldukça geç saatlerde yenilen bir öğün. Uzmanlar akşam yemeğini en geç saat 7’de bitirmemizi önerirken, Ramazan ayında gecenin 3-4 lerinde yemek yemek zorunda kalıyoruz. Durum bu iken, sahurda yediğimiz besinleri vücudumuza en az zararı verecek şekilde seçmeliyiz, dengemizi bozmamalı, vücudumuzu zorlamamalıyız. Amacımız, kan şekerimizi oldukça yavaş bir biçimde değiştirmek, ani fırlamaların önüne geçmek.
Sahurda uzak durulması gereken besinlere değinirsek;
-Ağır, kızgın yağda pişmiş kızartmalar. (özellikle patates kızartması çabuk acıktırır)
-Unlu mamüller, hamur işleri.
-Turşu, sirke gibi bol ekşili yiyecekler.
-Ayran gibi bol tuzlu içecekler.
-Bol acılı, baharatlı yemekler. (acı ve baharat acıkmanızı kolaylaştırır)
-Şerbetli tatlılar.
-Sucuk, pastırma, sosis, salam gibi sakatatlar.
Sahurda neler yemeli?
Öncelikle hızlı ve kısa sürede yemeği bitirmeyin. Yavaş yavaş, keyif alarak yemeye çalışın.
16 saat aç kalacağınız için mümkün olduğu kadar tok tutacak yiyecekler tercih etmelisiniz. Tokluğu sürdürecek olan besinler, protein grupları ve kompleks karbonhidratlar denilen, sindirimi ve emilimi uzun süren gıdalardır. Yani kepek, çavdar, yulaf, esmer pirinç gibi..
Beyaz ekmek yerine kepek ekmeği tüketin.
Protein ağırlıklı besinler uzun süre tok tutar. O nedenle özellikle saf protein içeren yumurta başta olmak üzere; et, süt, yoğurt, peynir gibi proteinden zengin ürünler tüketmeye özen gösterin.
Kurubaklagiller, kepekli makarna, esmer pirinç gibi tok tutacak besinlere yönelin.
Sebzeyi sofranızdan kesinlikle eksik etmeyin!
Börek tüketecekseniz sebzeli tercih edin.
Su ihtiyacınızı komposto, hoşaf gibi içeceklerle giderin.
Meyve suları yerine, meyveleri taze tüketmeyi tercih edin.
Tatlı tercihinizi sütlü, hafif tatlılardan yana kullanın.
Fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, vücuttaki insülin oranını dengede tutmaya yardımcı olur. Acıkmayı geciktirir. Yemekten sonra atıştırmalık olarak yiyebilirsiniz.
Yemekte bol salata tüketirseniz, tatlı yeme isteğinizi de baskılamaya yardımcı olursunuz.
Yemeğin üstüne dilerseniz 1 bardak süt içebilirsiniz. Hem rahat uyku uyumanızı, hem de tokluğu sürdürmenizi sağlar.
İmsak vaktine kadar bol bol su tüketmeye özen gösterin.
Gün boyunca aç kaldınız, iftarda doğal olarak bir anda çok yemek yemek isteyeceksiniz. Fakat bu çok sakıncalı olabilir, yani kan şekerinizi aniden yükseltmek vücudunuza zarar verir.
İftarda orucunuzu öncelikle suyla, ardından da sıcak/soğuk bir çorbayla açabilirsiniz. Çorba midenizi yemeğe hazırlar.
Sahurda da olduğu gibi yine fazla yağlı besinlere yüklenmeyin. Çünkü saat 7-8 den sonra tüketilen besinleri vücut yakmakta zorlanır. Ramazan sonunda kilo almak istemiyorsanız bunu aklınızda bulundurun.
İftardan 1-2 saat sonra aralıklarla meyve tüketin. Ve tabi ki bütün gün susuz kalan vücudunuza asıl istediğini verin; su için! Unutmayın ki su bu sistemin has elemanı.
Yemekten 1-2 saat sonra hafif tempolu yürüyüş yaparsanız hazmınızı kolaylaştırmış, kalorilerin bir kısmından kurtulmuş olursunuz.
İşte tüm bu püf noktalarını göz önünde bulundurarak iftar ve sahur mönülerinizi hazırlarsanız, Ramazan’ı vücudunuzu fazla zorlamadan atlatabilir, hatta detoks fırsatına bile çevirebilirsiniz. Unutmadan, iftardan sonra ve sahurda her fırsatta su içmeyi sakın ihmal etmeyin.
Hepinize güzel, mutlu bir Ramazan ayı diler, orucunuzun kabul olmasını temenni ederim.. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder